Work and Travel ile gittiniz yaban ellere bu genç yaşınızda, canınızı sıkacak bir takım sorunlarla karşı karşıya kalacaksınız haliyle. Dermansız dert olmaz demişler arkadaşlar. Buyurun, sonradan hatırlayıp da “bu muymuş o kadar kafama taktığım” diyeceğiniz, bu genel problemlerle nasıl başa çıkacağınıza buradan bakalım.

 

Sorun 1: "Bu insanlar kim? Neredeyim ben?"

İlk olarak yabancılık hissi çekeceksiniz (ilk yurt dışı tecrübeniz olsun veya olmasın) ve her şey tüm farklılığıyla üzerinize üzerinize gelecek.

 

ÇÖZÜM: Öncelikle bu duruma pozitif yaklaşmanız gerekiyor. Yani, bir sorundan ziyade, bir fırsat olarak nitelendirmelisiniz. Kendi kültürünüzü, yaşayış biçiminizi ve hayat standartlarınızı bir kenara bırakıp bu farklılıkları keşfetmeye, anlamaya ve kendi benliğiniz için kapabileceğiniz ne varsa kapmaya bakmanız gerekiyor. Unutmayın ki böylesine macera dolu bir fırsat elinize her daim geçmeyebilir. Bu maceranın da elbet bir sonunun olduğunu düşünerek, her anınızı dolu dolu yaşamaya bakın.

 

Sorun 2: "Türkçe bilen yok mu?"

Bazen insanların ne söylediğini anlamayacaksınız ve o ana dek İngilizce uğruna yapmış olduğunuz her şey size yetersiz gelecek.

 

ÇÖZÜM: “İngilizcesi çok iyi ya” diye bahsettiğiniz insanların hepsi bu evreden geçmiştir, evet kesinlikle öyle. Öncelikle bu gibi durumlar karşısında adrenalin seviyenizi koruyup stres altına sokmamalısınız kendinizi. Anlamadığınız noktaları sormaktan asla ve asla çekinmeyin çünkü iletişim kuracağınız insanlar İngilizcenin ana diliniz olmadığının ve geliştirmek adına orada olduğunuzun farkında olacak. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp sonuçta.

 

Sorun 3: "Şu çocuğa amma gıcık oluyorum var ya!"

Kimi zaman bazı insanlardan belirli hal ve hareketlerinden ötürü nefret edeceksiniz ve bu insanlarla aynı ortamda bulunmak sizi oldukça gerecek.

 

ÇÖZÜM: Dünyanın birçok ülkesinden sizin gibi Work & Travel programına katılmış binlerce öğrenci olacak ve bu insanların her biri ayrı bir kültür çerçevesinde yetişmiş bireyler olacaklar haliyle. İlk maddede de belirttiğimiz gibi, bu duruma “farklılık” olarak bakmanız gerekiyor. Espri anlayışından insan ilişkilerine, iletişim tarzından yaşayış biçimine kadar birçok farklı unsurun dahil olduğu kültür kavramından bahsediyoruz burada. Kısacası, sevmediğiniz bir durumla karşı karşıya kaldığınız vakit, öncelikle olaya kültürel ve yaşayış farklılığı olarak yaklaşın. Olur da katlanamayacağınız bir durum söz konusu olursa o bireyi hayatınızda görebilme ihtimalinin düşüklüğünü göz önünde bulundurarak hareket etmelisiniz.

 

Sorun 4: "Ben başka bir işte çalışmak istiyorum ama.."

İşe başladığınızın ilk günlerinde işinizi değiştirmek isteyeceksiniz.

 

ÇÖZÜM: Hemen hemen her Work & Travel katılımcısının başına gelmiştir, gelmeye de devam edecektir. Arkadaşlar, jet-lag oldunuz. Bambaşka bir diyardasınız. Keşfediyorsunuz, öğreniyorsunuz ve bunlara devam da edeceksiniz elbette. İnsanoğlunun her şeye alışabilmesi için zamana ihtiyacı vardır. O yüzden hemen vazgeçmeyin, işinize ve bulunduğunuz ortama bir şans verin. Çevrenizdeki katılmış insanlardan da referans alabilirsiniz, mutlaka ilk günleriniz zor ve güç bela geçecektir fakat en geç 2 hafta içerisinde inanın ayrılmak bile istemeyeceksiniz.

 

Sorun 5: ''Ama ben dönmek istemiyorum!"

Acısıyla tatlısıyla geçirmiş olduğunuz bu serüvenin sonunda geri dönmek istemeyeceksiniz.

 

ÇÖZÜM: Her şeyin bir başlangıcı, bir de sonu vardır maalesef. Bu sendrom Türkiye’ye döndükten sonra bir müddet daha devam edecek arkadaşlar. Kendinizi geliştirdiğiniz yönleri, benliğinize kattıklarınızı, anılarınızı, yaşadığınız iyi ve kötü anları düşünüp kendinizle gurur duymalısınız artık. Olmadı eski resimlere bakıp anılarınızı depreştirin. Bunların hiçbiri yetmiyorsa bu maceraya tekrar atılmak için hazırlıklara başlayın derim.

 

Hafta sonları yurdun spor salonunda çeşitli branşlarda etkinlikler düzenlenecektir.