FETHEDİLMESİ ZOR ŞEHİR “KONSTANTİNİYE”
29 Mayıs 1453 İstanbul’un fethinin 567. yılıdönümünde bu çağ açıp çağ kapatan zaferi anlatalım biraz. Sultan 2. Murad’ın oğlu olan 2. Mehmed, 30 Mart 1432’de Edirne’de doğdu. Mehmet, 1453 yılında henüz 21 yaşındayken uzun yüzyıllar boyu ele geçirilemeyen Bizans’ın elindeki İstanbul’u 54 günlük bir kuşatmanın ardından fethetti. Sonrasında Mehmet “Fatih” unvanını aldı. Fetih sırasında gemileri karadan yürütüp Haliç’e indirerek savaşın seyrini değiştiren Fatih Sultan Mehmet, bu fetihle Orta Çağ’ı kapatıp Yeni Çağ’ı açtı.
Açık kapı efsanesi
Batılı tarihçi ve edebiyatçıların bazıları İstanbul’un fethinin son safhasını şu şekilde anlatır: “Surların arasında dolaşan birkaç Türk askeri Edirnekapı ile Eğrikapı arasında bulunan Kerkoporta (Cambazhâne) denilen yayalara ayrılmış küçük kapılardan birisinin aklın alamayacağı bir unutkanlık yüzünden açık kaldığını görürler. Diğer askerlere de haber verilir ve Türkler bu kapıdan girerek İstanbul’u fethederler. Herkesin unuttuğu bir kapı olan Kerkoporta, küçücük bir rastlantı, dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.” Ancak dönemin Türk kaynakları ile dönemin diğer Latin ve Bizans kaynakları incelendiğinde fethin son aşamasının hiç de bu şekilde olmadığı anlaşılıyor. Açık kapı söylentilerinin gerçekle alakası yoktur.
Savaşın sonunda Fatih, beyaz atı üstünde İstanbul’a girer; Türk halkı heyecanla onu karşılar. Fatih’in hemen yanında duran hocası Akşemseddin’i padişah sanarak ellerindeki çiçek demetlerini ona vermeye çalışırlar. Akşemseddin ise gencecik padişah Fatih’i gösterir; ‘Sultan Mehmed odur, çiçekleri ona veriniz’ der. Fatih de Akşemseddin’i göstererek,’Gidin gene ona verin… Sultan Mehmed benim ama o benim hocamdır. Şehrin manevi fatihidir’ der. Böylece Akşemseddin de çağ açıp çağ kapatan fethin manevi mimarı olarak tarihe geçer.
Özel yurtlarda barınan öğrenciler belirli günlerde destekleyici kurslara katılabilmektedir.