Amerika’ya bin bir türlü hayallerle geleceksiniz. Uçağa bindiğinizde kalbiniz yerinden çıkacakmış gibi olacak. Hatta Work and Travel’a kayıt olmadan önce şirketler size WAT’ı çok güzel yağlayıp ballayacak: ”Ortamlar efsane, deli gibi para kazanacaksın, dilin uçacak Amerikalılar gibi konuşacaksın, New York’lar, Las Vegas’lar” falanlar filanlar… Hele bir de komisyoncuya denk geldiyseniz ve onun ağzından Work and Travel dinliyorsanız yeryüzündeki cenneti bulursunuz.

 

O zaman gerçek Work and Travel nedir?

Asıl meseleye gelmeden önce çok kısa kendimden bahsedeyim.

 

Work and Travel platformlarında adminlik ve editörlük yapmaktayım. Bildiğiniz üzere EDUMAG ile İngiltere’de dil eğitimi alarak önemli bir yurtdışı tecrübesi edindim. Erasmus ve 2 kere WAT yaptım. Benden önce aile büyüklerim de ikişer-üçer kez bu tecrübeyi edinme fırsatı buldu. Ayrıca, bu gidişle muhtemelen de 2017 Work and Travel para kazanma rekortmeni olacağım gibi duruyor. Ona göre dediklerime inanmak veya inanmamak sizlerin ellerinde…

 

Work and Travel herkesin memnun olduğu bir program değildir!

Work and Travel, anlatıldığı gibi herkes için süper geçen, herkesin memnun döndüğü, efsane bir program değildir. Buraya gelirken ilk etapta Türkiye’de birçoğunuzun çalışmayı tercih etmeyeceği türden işlerde görev alacağınızı hatırlatmak isterim. Çalışma kültürünüz yoksa veya ilk iş tecrübeniz Amerika’da olacaksa muhtemelen büyük çoğunluğunuz 2-3 hafta sonra ”Ben Türkiye’ye geri dönmek istiyorum” demeye başlayacaksınızdır. Ben çalıştığım yerde garsonluk yapıyorum. Fakat çatı da tamir ettim, bulaşık yıkayıp gece 2’de işten de çıktım, tavan da sildim, sanayide çalışmış gibi tüm vücudum yağa da bulandı ve en garibi çöp konteynırında çöplerin hepsi sağ tarafa doldu ve kapağı açılmıyor diye çöpün içine girip yerlerini bile 2-3 kere değiştirdim. Kulağa iğrenç geliyor düşününce. Fakat Amerika’da çok şanslı değilseniz bizler için para genelde bu şekilde kazanılıyor. Bunlara hazırsanız Work and Travel yapmalısınız.

 

Work and Travel’a dilinizi geliştirmeye mi geleceksiniz?

Amerika’da öyle yerler var ki muhtemelen Türkçenizi veya İspanyolcanızı, İngilizcenize oranla daha çok geliştirirsiniz. Her zaman dediğim gibi Work and Travel akademik anlamda dil geliştirme programı değildir. Sokak İngilizcesi öğrenebilirsiniz, grammeriniz yerle bir olur çünkü bir Amerikalı’yı YDS sınavına sokun kendisi de sizden 3-5 puan yukarı alır. Konuşma, anlama, pratik yapma gibi ihtiyaçlarınız varsa Work and Travel ilk tercihiniz olsun. Ben Cambridge’de dil eğitimi aldım. Arada dağlar kadar fark var. Eğer dil öğrenmek istiyorsanız gidin dil okuluna kayıt olun, araştırırsanız çok ucuza okullar var.

 

Work and Travel yapmayı düşünenlere küçük bir tavsiye

Ayrıca, size şöyle garip bir tavsiye vereyim. Bugünlerde Amerika’da olan arkadaşlarınıza program hakkında sorular SORMAYIN. Work and Travel bitince sorun, çünkü travel zamanı başlamadan önce 100 kişiden en az 30’u ”Bir daha asla gelmem, sen de gelme, enayilik” diyeceklerdir. Bu 30 kişiden en az 20’si de travel sonrası u dönüşü yapıp seneye tekrar Amerika’ya gelmek isteyeceklerdir. Geri kalan 10 kişi gerçekten çok şanssızdır veya nadir de olsa kendi tembelliklerinin cezasını çekiyordur.

 

Work and Travel’da şans çok önemlidir.

Örnekle açıklayayım anlarsanız. Bir arkadaşımız o kadar verimli bir Work and Travel sezonu geçirdi ki, çok iyi paralar kazandı, süper arkadaşlıklar edinip, anılar biriktirdi ve mezun olduğu için kendi gelemese de en yakın arkadaşlarını gönderdi. Çalıştığı tesisteki arasının iyi olduğu müdür değişti ve yeni müdür kızın birine asıldığı için tüm mesaiyi ona verip, diğerlerini ezdi gibi.

 

Bunlar gerçekten çok fazla olan şeyler. Veya süper bir iş aldınız saatlik 16 dolar kazanıyorsunuz ama bulunduğunuz yerde yangın çıktı. 2016 Ağustos – Yellowstone National Park çalışanları iyi bilir mesela veya Amerika’nın kasırgaları meşhurdur. Bunlar olan şeyler…

 

O yüzden kişiye, bölgeye göre planlarınızı yapmayın, kriterlere göre plan yapın. Her şeye hazırlıklı ve düşük beklentiyle gelin. Hayal kırıklığı yaşamayın.

 

Work and Travel öneriyor muyum?

Kesinlikle öneriyorum. Amerika’da trafik kazası yaptım, rakun saldırdı kuduz aşısı olmak zorunda kaldım, 20lik dişim çıktı, binbir sıkıntı yaşadım anlat anlat bitmez. Fakat yurtdışında geçirdiğim en kötü zamanlarım bana bu hayatta en çok ders almamı sağlayan gelişmeler oldu. Hepsinden çok şey öğrendim ve hepsi beni büyüttü. Hayalini kurduğum, filmlerde görüp heveslendiğim yerleri gittim, gördüm. Dilim konuşma anlamında çok gelişti, tam bir survivor oldum, adaya koysalar hiç sıkıntı çekmeden yaşarım. Work and Travel’a gittiğimde Mustangler, Camarolar sürdüm hatta bi ara gaza geldim ne de olsa her sene geliyorum diye kısa süreli bi satın alma hayallerine girdim. Çok güzel arkadaşlıklar edindim. Türkiye’de arkadaş ortamında takılırken Amerika’dan arkadaşınızın arayıp ”Gençler Amerika’yla bir telefon görüşmesi yapıp gelicem.” demenin keyfi tartışılmaz.

 

Work and Travel, Erasmus, dil okulu, gönüllü hizmetler, Mevlana, Aupair, camp programları yapmaktan çekinmeyin. Bu sene mezun oldum, sınava tekrar girip tekrar geleceğim. Kötü bir program olsa bu kadar içinde olup, kötü yanını iyi yanını görüp bu kadar zahmete girip kendim gelmezdim.

 

Bunun dışında son olarak sizlere saçma sapan bilgiler verip sizi kandırmaya çalışan komisyonculara, çok çok uygun fiyat verip adı sanı duyulmamış yasallığı şüpheli dolandırıcı firmalara prim yaptırmayın. Geçen günlerde sahte bir profille bu tür arkadaşların avına çıktım. Böyle söyleyince komik oluyor ama adamlar daha Amerika’ya kendileri hiç gelmemişler, arkadaştan duyduk böyleymiş diyerek bilgilendirmeye çalışıyorlar.

 

Yurtlara kayıt yaptıran kız öğrenciler kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir.