Amerika’da birkaç ay boyunca yaşayıp, hem para kazanacağınız hem de gezeceğiniz Work and Travel programına gitmeden önce bazı tavsiyeler vereceğim.

 

Öncelikle size WAT programına yollayan yurt dışı eğitim danışmanlarından işe başlamanız gerekecek. Eyalet seçimi, gidiş-dönüş tarihleriniz, yanınıza alacaklarınız gibi şeylerin hepsini onlarla belirliyorsunuz. Çalışma saatlerinden tutun da, çalışma ortamı, çalışma koşulları gibi bir sürü düşünmeniz gereken şey var. Bu yüzden tercihinizi yaparken Amerika’da şöyle eğlendim, böyle partilere katıldım diyenleri bir kenara bırakın. Gittikten sonra Work mu Travel mı hangi kısmı daha ağır basıyor öyle karar verin. Herkesin hayatında yaşaması gereken bir tecrübe olan WAT programı hem Amerika’yı hem de kendinizi keşfetmenizi sağlayacak bir program. Birkaç acenta üzerinden iş, kalacak yer, vize sorunları halledilerek Amerika’da 2-3 ay gezmenin en düşük maliyetlisi bu yol. Work and Travel yaparken çalışabileceğiniz yerler ve çalışacağınız yeri seçerken dikkat etmeniz gerekenler için bir rehber hazırladım…

 

Öncelikle bütçenizi belirleyin.

Work and Travel’a gitmek için belirli bir bütçe ayırmanız gerekiyor. Yeterli bütçeniz olduğundan emin olun. WAT’ın masraflı bir değişim programı olduğunu aklınızdan çıkarmayın, vize görüşmesine girene kadar da ödemelerinizi tamamlayın. Küçük hatalar yüzünden program hayallerinizden vazgeçmek zorunda kalmayın.

 

WAT şirketi seçerken çok dikkatli olun.

Work and Travel’a gideceğiniz şirketi seçerken güvenilir bir şirket bulun. Ofis ziyareti gerçekleştirmeden gitmeyin. Mutlaka referans isteyin. Size en iyi referansı verecek kişiler bu tecrübeleri daha önceden edinmiş olan ve kar amacı gütmeyen kişiler olacak. Onlarla uzun uzadıya konuşarak fikir alabilirsiniz. Bütün firmalarla görüşüp karşılaştırma yapıp ve kıyaslamada bulunun.

 

Eğlence merkezlerinde çalışacaksınız hızlı davranın.

WAT’da çalışabileceğiniz en keyifli yerlerden biri eğlence parkları. İş imkanları genelde büyük otellerin eğlence alanlarında bulunuyor. Aqua park, lunapark gibi yerlerde çalışan insan eğer eğlenmeye açıksa pek de sıkılamaz diye düşünüyorum. Burada yapacağınız işlerin arasında makine görevlisi olmak, cankurtaranlık, kasiyerlik gibi birçok seçenek bulunuyor. Ancak acele etmenizde fayda var, burada çalışmak istiyorsanız işler genelde erken kayıt dönemlerinde tükenmiş oluyor.

 

“Ben otelde çalışmak istiyorum”

Ben otellerde çalışmak istiyorum derseniz, büyük otel zincirlerinde veya ufak çaplı butik otellerde çalışma imkanları çok geniş mercekte. Yemek kısmından resepsiyona, oda temizliğine kadar seçeceğiniz çok departman var ve hepsinin de kendi içinde farklı bölümleri var. Mesela; yeme içme bölümünde çalışan biri garsonluktan bulaşıkçılığa, aşçılıktan kasiyerliğe, fritöz kullanmaktan paket servis hazırlamaya kadar içlerinden istediğini yapabilir. Bu da güzel bir seçenek.

 

Güzel bir manzarada çalışırım diyorsan: Milli Parklar

Milli parklar deyince aklınıza hemen Türkiye’nin güzel doğası gelmesin, ama ABD’nin de birbirinden güzel doğal ve tarihi güzelliklerin bulunduğu yerler var. Doğa aşığı biriyseniz milli parklarda çalışmak insana ayrı bir keyif verir. Buralardaki iş imkanları ve çalışma ortamı otellere çok benziyor. Tek farkı sadece iç mekanlarda değil, dışarıda yapılabilecek işler de bulunuyor olması.

Restoranlarda çalışırsanız yemek gideriniz %50 düşecek.

Tercihiniz restoranlardan yana olacaksa burada da olduğu gibi tahmin edebileceğiniz işleri yapacaksınız. Aşçılık, bulaşıkçılık, garsonluk gibi işlerin yanında kasiyer, barista veya soğuk tarafta salata, sandviç hazırlamakla görevli olabilirsiniz. Restoranlarda veya fast food mekanlarında çalışmanın getirdiği en büyük fayda birçoğunun %50 indirimle yiyip içmenize izin vermesi. Amerika’da geçireceğiniz sürede gelirinizin önemli bir kısmını yeme içmeye ayıracağınız için bu indirim size harika gelecek.

 

Casinolara ne dersiniz?

Casino deyince aklınıza kumarhaneler gelmesin hemen. Casinolar 21 yaş altı Work and Travel’cılar için birçok seçeneğe sahip. Spa’dan tutun da, kafe, restoran gibi yerlerde çalışma imkanlarınız bulunuyor.

İngilizcenizin en az intermediate seviyesinde olduğundan emin olun.

Oraya gittiğinizde İngilizce seviyenizi oldukça geliştireceksiniz zaten ama gitmeden önce biraz antrenman yapmanızda fayda var. Mesela; resepsiyonda çalışmak için İngilizcenizin iyi olması gerekecek çünkü çok fazla insanla iletişim kurmanız gereken bir iş.

Amerika’ya gittiğiniz zaman hayatınızı İngilizce devam etmek zorunda olduğunuzu unutmayın. Burada 3-4 ay vakit geçireceğinizi ve bu süreçte başınıza her türlü kötü durumun gelebileceğini de unutmayın. Mesela; Amerika’ya gittiğinizde kaybolabilme veya hastaneye düşme ihtimaliniz olduğunu unutmayın. Başınızın çaresine bakabilecek düzeyde İngilizce bilmeniz sizin Amerika’daki hayat sigortanız.

İşverenin yanına giderken hazırlıklı olun.

Gittiğiniz zaman işvereninizle görüşmeden önce iş hakkında bilgi sahibi olmanızda fayda var. Ayrıca ilk izlenim çok önemli, güler yüzlü olun ve toplantıya sakın geç kalmayın. Varsa önceki tecrübelerinizden bahsedin ve iş hakkında spesifik sorular sorun. İşe ilginizi göstermeniz işvereninizin hoşuna gidecek.

 

Yurt dışı dil eğitim paketi almayı düşünen üniversite öğrencileri kalacakları yurtlarla ilgili bilgi toplamasında fayda var.