Tam zamanlı öğrenciyken gittim Brezilya’ya öğretmenliği tattım. Bosna Hersek’e gittim kongre delegesi oldum, Sırbistan’a gidip gezgin. Hayatı çokça öğrenmişimdir herhalde derken Amerika’ya gelip hayat ile ilgili bir şey bilmediğimi gördüm.

Çöpçü oldum, garson oldum, tuvalet temizledim. Yaşıtlarımdan emir aldım, benden küçüklerin beni yargıladığına şahit oldum. Burada ”hukuk okuyom ben yaa”nın bi işe yaramadığını gördüm.

Adam senin ganonla değil, klorağı(çamaşır suyu) ne kadar iyi kullanıp kullanmadığınla ilgileniyor. Müşteriler tarafından şikayet edildiğim de oldu, ”have a nice shift” diye garip güzel dilekler aldığım da. (ama katiyen tip alamıyorum) Gülümsüyorum diye numarasını bırakan da oldu, çalışanım diye böcek gibi bakan da.

İkinci işi aradığımız bugünlerde kapı kapı gezmek ne demekmiş, gelir-gider dengesi yapmak ne demekmiş onu öğrendim. “Ne iş olsa yaparım abi” cümlesini kurabileceğim hiç aklıma gelmezdi. Yapabileceğimi düşünmezdim çünkü, ama insan istediğinde ya da zorda kaldığında her şeyi gayet de güzel yapabiliyormuş.

Work and Travel sanıldığı gibi kolayca çalışabilen, bedavaya para kazanılıp gezilebilen bir program değilmiş. Eğer amaç sadece New York’u görmekse, şirkete verilen parayla gayet güzel gezersiniz, programa ihtiyaç yok.

Ben şu an Amerikalıların ev düzeninden tutun yemek, tuvalet düzenlerine kadar öğrendim. Duyarak değil, görerek, yaşayarak. Bir sürü insanla konuştum, bir sürü insana Türkiye’yle ilgili doğru bilinen yanlışları düzeltmeye çalıştım. Günde 250 kere masa silerken aydınlanıyorsunuz, gözlem yeteneğiniz gelişiyor haliyle(Cem Yılmaz’ın dediği doğruymuş). Her yeni gün iş ile ilgili bir incelik daha öğreniyorum. Hangi boyut masayı hangi açıyla silersen daha hızlı olur çözdüm mesela.

Annem restorana falan gittiğimizde masayı silerdi kızardım ”evde zaten yapıyorsun bari burada yapma” diye. İyi ki yapıyormuş, bol dua alıyormuş yeni anladım.

Her türlü mesleği görebilmek için aklımın bir köşesinde hep oyuncu olmak vardı. İnsan kendi hayatında da her alanda bulunabiliyormuş, hem de rol olmadan, kendi istediği gibi davranarak.

 

Yurt dışında dil eğitimine giden öğrenciler yurtlarda barınabilmektedir.