Cümlede Anlam Konu Anlatım
CÜMLEDE ANLAM
Bir duyguyu, düşünceyi, eylemi anlatan; yargı bildiren söze veya söz grubuna cümle denir. İşte Cümlede anlam konu anlatım
A. Cümlede Söz Konusu Olanlar
- Varsayım
- Tahmin
- Olasılık
- Kesinlik
- Öneri(Tavsiye)
- Ön Yargı
- Şaşırma
- Eşitlik
- Karşılaştırma
- Benzetme
- Nesnellik
- Öznellik
- Değerlendirme
- Eleştiri
- Üslup(Biçem)
- İçerik (Konu)
- Tanım
- Özgünlük
- Çıkarım
- Hayıflanma(Üzülme-Yazıklama)
- Küçümseme-Azımsama
- Düşsellik
- Yakınma
- İleti(Mesaj)
B. Cümlede Anlam İlişkileri
- Anlamca Aynı Olan(Anlamdaş) Cümleler
- Yakın Anlamlı Cümleler
- Karşıt Anlamlı Cümleler
- Neden-Sonuç İlişkisi(-Diği için)
- Amaç Sonuç İlişkisi(-mek için)
- Gerekçeli Yargılar
- Koşula Bağlılık İlişkisi(-sa,-se)
C. Cümlede Anlatım Teknikleri
- Doğrudan Anlatım
- Dolaylı Anlatım
A. Cümlede Söz Konusu Olanlar
Varsayım
Gerçekleşmemiş bir olayın gerçekleşmiş gibi ya da gerçekleşmiş bir olayın hiç gerçekleşmemiş gibi kabul edildiği cümlelerdir. Varsayım anlamı taşıyan yargılarda genellikle “tutalım ki, diyelim ki, farz edelim, düşün ki” gibi ifadelere yer verilir.
Örnekler
⇒ Diyelim ki bu uçağa yetişemedin.
⇒ Bir an için rüyalarının gerçekleştiğini düşün.
⇒ Tut ki puanın yetmedi ve üniversiteye giremedin.
Tahmin
Akla, sezgilere, gözlemlere veya birtakım verilere dayanarak, olacak bir şeyi önceden kestirebilme sonucunda ortaya çıkan cümlelerdir.
Örnekler
⇒ Annem meraktan patlıyordur şimdi.
⇒ Gökyüzü bulutlarla doldu, yağmur yağabilir.
⇒ Şu anda öğretmen derse başlamıştır.
Olasılık
Gerçekleşmesi kesin olmayan bir olayın veya bir durumun ortaya çıkmasının beklenilmesi, umut edilmesi ile ilgili cümlelerdir.
Örnekler
⇒ Tatilde Karabük’e gidebiliriz.
⇒ Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.
⇒ Sanıyorum o konu anlatılmadı.
Kesinlik
Bulundukları cümleye kesinlik anlamı katarlar. Mesela; “elbet, elbette, asla, mutlaka, hiç mi hiç, ne olursa olsun, kuşkusuz, hiç kuşkusuz…” gibi..
Örnekler
⇒ Elbet bir gün buluşacağız.
⇒ Seni asla unutmayacağım.
⇒ Hayvanları ve bitkileri hiç incitmem.
⇒ İyiliklerinizin karşılığını mutlaka göreceksiniz.
Öneri(Tavsiye)
Bir sorunu çözmek veya daha iyiye ulaşmak için görüş ve düşüncelerin öne sürüldüğü cümlelerdir.
Örnekler
⇒ Daldaki elmayı almak için merdiven kullanmalısın.
⇒ Bu işe sabırlı yaklaşmanız daha doğru olacak.
⇒ Konuyu iyice anlamak istiyorsan, önce tekrar et, sonra da bol bol soru çöz.
Ön Yargı
Bir kişi veya bir durumla ilgili belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargıları belirten cümlelerdir.
Örnekler
⇒ Bu işi kesinlikle başaramayacak. (Olumsuz ön yargı)
⇒ Bu kitap bu yılın en çok okunan kitabı olacak.(Olumlu ön yargı)
⇒ Ben zaten onun suçlu olduğunu baştan biliyordum.
Şaşırma
Beklenmeyen bir durum karşısında ne yapacağını, nasıl davranacağını bilememe, hayrete düşme anlamı taşıyan cümlelerdir.
Örnekler
⇒ O kadar fakirken birden bire nasıl zengin oldun!⇒ Sınav sonucunu çok yüksek beklerken düşük gelmesin mi!⇒ Kitaplığındaki binlerce kitabı okumuş ha!
⇒ Böyle ansızın gideceğini hiç düşünmemiştim.
⇒ Bu takımı yeneceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti.
⇒ Hayret! Sen bu evin yolunu bilir miydin?
⇒ Dokuz kişi bir arabaya nasıl sığmış anlayamadım!
Eşitlik
İki veya daha çok şeyin eşit olması durumunu ifade eden cümlelerdir.
Örnekler
⇒ Türkiye, o maçta Almanya ile berabere kalmıştı.
⇒ Fırından aldıkları sıcacık bir somunu kardeş payı yapmışlardı.
⇒ Kurtdereli Mehmet Pehlivan’la öğleye dek güreşmiş ancak yenişememişlerdi.
Karşılaştırma
Aralarında anlamca ilgi (ilişki) olan iki kavramı benzerlik ya da zıtlık yönünden kıyaslamadır.
Örnekler
⇒ Sinema da tiyatro gibi görsel bir sanattır.
⇒ Doğu Anadolu’nun kışı Akdeniz Bölgesi’ne göre daha çetin geçer.
⇒ Yahya Kemal de Necip Fazıl da şiirlerinde ölüm temasına çok yer vermiştir.
⇒ Bu yılki ürün geçen yıla nazaran daha bereketliydi.
⇒ Sanatçı, diğer çağdaşlarına göre daha sade bir dil kullanmıştır.
⇒ Ressam bu yapıtında ise diğerlerine göre daha canlı renkleri kullanmıştır.
Benzetme
Bir kavramın, varlığın ya da durumun özelliklerini, anlatımı güçlendirmek için başka varlık, kavram ya da duruma benzetilmesinden oluşan cümlelere benzetme cümleleri denir. Benzetme cümleleri düşünceyi geliştirme yollarından biridir. Benzetme, söz sanatlarına da dahildir.
Örnekler
⇒ Formatı da attıktan sonra bilgisayar saat gibi tıkır tıkır işleyecek. (Benzeyen: bilgisayar – Benzetilen: saat)
⇒ Çıkarım kürsüye, aslanlar gibi konuşmamı yaparım. (Benzeyen: Ben – Benzetilen: aslanlar)
⇒ Babam keçi gibi inatçı bir adamdır. (Benzeyen: babam – Benzetilen: keçi)
⇒ Sabah yağan kar, beyaz bir çarşaf gibi tüm ovayı kapladı. (Benzeyen: kar – Benzetilen: beyaz bir çarşaf)
⇒ Leyla ile Mecnun gibi onlar da asla kavuşamayacaklar. (Benzeyen: onların kavuşamaması – Benzetilen: Leyla ile Mecnun’un kavuşamaması)
⇒ Bulutlar pamuk balyaları gibi gökyüzüne yayılmışlardı. (Benzeyen: bulutlar – Benzetilen: pamuk balyaları)
⇒ Ahmet’in papağan gibi her lafımı tekrar etmesi sinirime dokunuyor. (Benzeyen: Ahmet – Benzetilen: papağan)
Nesnellik
Öznenin, yani söz söyleyen kişinin düşünce ve duygularına değil, nesnenin, varlığın kendi gerçeğine dayanan, dolayısıyla kişilere göre değişmeyen yargılardır. Bu tür yargıların, yorum ve değerlendirme içermeme, kanıtlanabilir özellikte olma, herkes için aynı anlamı taşıma, akla ve mantığa dayalı olma gibi özellikleri vardır.
Örnekler
⇒ Türkiye’de ilköğretim 7 yıl önce 8 yıla çıkarıldı.
⇒ Zeytinin en çok yetiştiği bölge Ege’dir.
⇒ Bursa nüfus yönüyle Türkiye’nin beşinci büyük kentidir.
⇒ Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun şiir türünde yapıtı yoktur.
⇒ Nurullah Ataç yazılarında “ve” bağlacını kullanmamıştır.
⇒ Ülkemizdeki tiyatro izleyicisi sayısında bu yıl artış oldu.
⇒ Türkiye’nin yıllık ithalatı, ihracatından fazladır.
Öznellik
Öznede, yani söz söyleyen kişide oluşan; nesnelerin gerçeğine değil, kişilerin duygu ve düşüncelerine bağlı olan, bu nedenle de kişiden kişiye değişebilen yargılardır. Öznel anlatımda kişi, cümleye kendi duygularını katar, bir yorum yapar. Bu tür yargılar, “bence, bana göre” anlamı taşır.
Örnekler
⇒ Başarılı olmak için, her şeyden önce başarıya koşullanmak gerekir.
⇒ Oltayı atıp saatlerce beklemek bana zaman kaybı gibi geliyor.
⇒ Cahit Sıtkı’nın şiirlerinin tadı başka bir ozanda yoktur.
⇒ Kendisine yapılan iyiliği takdir etmeyecek insan yoktur.
⇒ Sanatçıların çocukluk anılarının anlatıldığı bu kitap herkesin ilgisini çekecek nitelikte.
⇒ Çok iyi bir insandır.
Değerlendirme
Eleştirme niteliği taşıyan tümcelerde kişi; bir eser, bir sanatçı veya bir durumla ilgili olumlu veya olumsuz anlatımların bulunduğu cümlelere değerlendirme cümlesi adı verilir. Başka bir deyişle; Herhangi bir sanatçı, yazar, şair veya yapıt ile ilgili olumlu veya olumsuz gördüğü taraflarının ele alındığı cümlelerdir. Değerlendirme cümleleri bir bakıma eleştiri cümlesidir de diyebiliriz.
Örnekler
⇒ Ömer Seyfettin, bu hikayesinde içten bir anlatım ve çok sade bir dil kullanmıştır.
⇒ Yazar, sürekli gerilimler yaratarak okurun ilgisini hep canlı tutuyor.
⇒ Yazarın bu romanında çok etkileyici bir anlatım var.
⇒ Son sergideki resimlerinde, yeşil tonları kırmızı tonlardan daha çok kullanmış.
⇒ Romanlarının dilinde bir kuruluk, bir sıradanlık öne çıkmaktadır.(Öznel değerlendirme)
⇒ Bu şiir kitabı toplam seksen altı sayfadan ve altı ana bölümden meydana gelmiş. (Nesnel değerlendirme)
Eleştiri
Eleştiri cümleleri, varlık veya nesnelerin bazı yönlerini / özelliklerini iyi veya kötü yönleriyle ele alarak incelemeyi amaçlar. Sorularda genellikle bir edebiyat eseri hakkında eleştiri cümleleri görmeye alışık olsak da; bilim, sanat, spor gibi alanlarda çalışmalar yapan kişilerin ve hatta yakın çevremizdeki sıradan insanların da eleştirileceğini göz önünde bulundurmalıyız. Eleştirinin eş anlamlısı “tenkit” kelimesidir ve eleştiri hem olumlu hem de olumsuz olarak yapılabilmektedir.
Örnekler
⇒ Şiirinde anlamayı güçleştirecek kadar fazla sanata yer vermişsin.
⇒ Takımın yediği ilk golde, kalecinin çok büyük ihmali var.
⇒ Bu gidişle bir baltaya sap olamazsın sen!
⇒ Filmde argo ve bel altı espriler, filmin kurgusuna gölge düşürmüş.
⇒ Gültekin Bey, giyimi, konuşması ve işindeki titizliğiyle gerçek bir karakter adamıdır.
⇒ Yazarın kelimeleri seçmedeki ustalığı, daha kitabın ilk sayfasında kendini hissettiriyor.
Üslup(Biçem)
Bir sanatçının dili kullanma şekli, sözcükleri seçimi, cümle kurma biçimine üslup denir. Buna yazarın anlatım biçimi de diyebiliriz. Üslup bildiren cümlelerde yazarın “nasıl anlattığı” ifade edilir.
“Anlatımı nasıldır?” sorusuna cevap veren cümleler üslupla ilgili cümlelerdir.
Bir yazarın yapıtında neyi anlattığı, ne üzerinde durduğu “konu’yu ya da içeriği; konuyu işlerken sözcükleri ve dili kullanma tarzı “üslup”u (biçem) belirtir.
Örnekler
⇒ Bu yazısı kısa ve duygu içeren bir yazı olmuş.
⇒ Yazar eserinde insan duygularının ön planda olan bir yazmış .
⇒ Yazarın bu romanı süslü bir dille okuyucunun önüne sunmuş.
⇒ Bu şiirinde söz sanatlarına bolca yer vermiştir.
⇒ Roman anlaşılmaz ve akıcı olmayan bir dille yazılmış .
⇒ Kelimelere ince ve yumuşak bir anlam katarak yazar okuyucunun önüne sunmuştur.
⇒ Bu şiiri insanı insan yapan sevgi duygusunu ön planda ve sade bir dille önümüze sunmuştur.
İçerik (Konu)
Eserin konusundan, anlatımında verilmek istenen düşünceden söz eden cümlelerdir.
Bu cümlelerde “Neyi anlatıyor?” “Eserde hangi konu ele alınmış?” sorusuna cevap aranır. Cümlenin içerdiği bilgiler, cümlede ileri sürülen veya savunulan düşünceler, anlatılan duygular ve olaylardır.
Örnekler
⇒ Filmde Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarına ışık tutulmuş.
⇒ Sait Faik; öykülerinde sıradan insanların günlük yaşamlarını anlatmıştır.
⇒ Hikayede, çocuk olmanın zorlukları sade bir dille anlatılmış.
⇒ Belgesel Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadeleyi tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor.
Tanım
Varlıkların ya da kavramların ne olduklarını, niteliklerini ve özelliklerini eksiksiz olarak belirten ve açıklayan cümlelere tanım cümlesi denir. Tanım cümleleri düşünceyi geliştirme yollarından biridir.
Örnekler
⇒ Ünlü kişilerin kendi yaşamlarını anlattıkları yazılara otobiyografi denir.
⇒ Çokbilgi.com, Türkçe ve edebiyat alanında bilgi kaynağıdır.
⇒ 21. yüzyılda televizyon bir aptal kutusudur.
⇒ Dil, canlı bir iletişim aracıdır.
⇒ Tuz, yüz yıllardır kullanılan bir baharattır.
⇒ Gözler, kalpteki duyguları yansıtan aynadır.
Özgünlük
Sözlükte; “çeviri olmayan, asıl olan” anlamına gelir. Özgünlük; yapıtların kendine özgü özellikler taşımasıdır. Başka bir deyişle sanatçının yapıtını oluştururken başkasına benzememesi, taklitten uzak durması, orijinal olması, yeni, farklı şeyler söylemesidir. Özgünlük, hem içerik hem de üslupta söz konusu olabilir. İmza, bir özgünlük örneğidir.
Örnekler
⇒ Nurullah Ataç, kendisine has devrik ve uzun cümleleriyle yazınımızda deneme türüne yeni bir soluk getirmiştir.
⇒ Eserlerinde hiçbir yazarın işlemediği, sıradan insanların hayatını kendine özgü anlatımıyla işlemiştir.
Çıkarım
Nesnel bir neticeden hareketle öznel sonuçlar doğuran cümlelere çıkarım cümlesi adı verilmektedir. Daha açık bir ifade ile çeşitli durumlardan hareketle meydana gelebilecek durumların ifade edildiği cümlelerdir.
Bir başka deyişle çıkarım cümlesi, herhangi bir konu, olay veya durum hakkında bir cümleden yapılacak çıkarımlara yeni sonuç veya tahmin cümlelerine denilmektedir.
Örnekler
⇒ Eserleri üzerine yazılmış eleştiri yazılarının sayısı, onun kalite biçiminden önemli bir okur kitlesine sahip olduğunu ifade eder.
⇒ Havanın gün içerisinde bulutlu olması, yağmur yağacağını ifade etmez.
⇒ Bu sene şampiyon olan takımın, seneye de şampiyon olabilme ihtimali vardır.
⇒ Yapılan sınavın sonuçları açıklandığında, sınava giren insanların bir kısmı sevinecektir.
Hayıflanma(Üzülme-Yazıklanma)
Hayıflanma, kişinin olmasını isteyip de gerçekleşmeyen durumlarla ilgili kendi kendine üzülmesi ve pişmanlık duymasıdır. Yani kişinin yapmadığı işten üzüntü duymasıdır. Hayıflanmada üzüntü duyulan olayda özne etken değildir. Olay öznenin dışında yani öznenin bir müdahalesi olmadan doğal akışı içinde gerçekleşmektedir. Hayıflanma ifade eden sözcükler “eyvah, yazık” gibi sözcüklerdir.
Örnekler
⇒ Saçlarım beyazlamaya başladı, ne yazık yaşlanıyorum.
⇒ İngilizce derslerinde uyumasaydım bugün kurslara o kadar para vermezdim.
⇒ Tatilde oturmayıp hazırlık yapsaydım işler bu kadar karışmazdı.
⇒ Gençken ağır yükleri sırtlamasaydım bu ağrıları çekmek zorunda kalmazdım.
⇒ Eyvah, tüm notlarımı evde unutmuşum!
Küçümseme-Azımsama
Bir kişiye veya bir olaya değer vermeme, onu küçük görme, önemsememe, hafife alma anlamı taşıyan cümlelere küçümseme cümleleri denir.
Örnekler
⇒ O da güya okuyacak da adam olacak.
⇒ Bu maçı kazanıp da şampiyon olacakmış.
⇒ Sen kim, sanatçı olmak kim!
Bir şeyin miktarca az olduğunu, yetersiz görüldüğünü ifade eden cümlelere azımsama cümleleri denir.
Örnekler
⇒ Bir tanecik mi ayakkabın var?
⇒ Bu kadarcık ücretle çalışamam.
⇒ Günlerdir çalışıyorsun, ne kadar az iş yapmışsın.
Düşsellik
Gerçekte var olmayan konu, olay, yer, zaman, zaman ve kişileri dile getiren yazılarda görülür
Örnekler
⇒ Zaman, bir testerenin dişleri gibi öğütüyordu ömrümüzü.
⇒ Ayrılık, insanın içinde tarifi olmayan bir yaradır.
Yakınma
Bir durumdan ya da olaydan sızlanmaya, şikayet etmeye yakınma denir.
Örnekler
⇒ Kaç kere anlattımsa da beni bir türlü anlamıyor.
⇒ Nerede nasıl davranacağını bir öğrenebilse.
⇒ İnsanlar hâlâ uğradıkları haksızlıklara ses çıkarmıyor.
İleti(Mesaj)
Yazarın okuyucuya ulaştırmak istediği her şeydir. Bir yargıdan ne anlıyorsak işte o bize iletilendir.
⇒ Şiir öylesine dilsel düzenlemedir ki sözcüklerden biri çıkarılır ya da birinin yeri değiştirilirse şiirin tüm büyüsü bozulur.
B. Cümlede Anlam İlişkileri
Anlamca Aynı Olan(Anlamdaş) Cümleler
Aynı konu ve düşüncenin, farklı sözcükler ve söz dizimiyle dile getirildiği cümlelerdir.
Örnekler
⇒ Belirli bir hedefi olmayan insana kimse yardımcı olamaz.
⇒ Bir insan hangi limana yelken açtığını bilmiyorsa hiçbir rüzgar işine yaramaz.
⇒ Bu bardağın yarısı su ile dolu.
⇒ Bu bardağın yarısında su yok.
⇒ Yaşam, içinde siyah da bulunan bir gökkuşağıdır.
⇒ Yaşam, tüm güzelliklerinin yanında olumsuzlukları da barındırır.
Yakın Anlamlı Cümleler
Birbirine yakın mesajlar içeren, benzer anlamları ortaya koyan cümlelerdir.Ortak konuyu aynı bakış açısıyla ele alıp aynı sonuca ulaşan yakın anlamlı cümlelerdir.
Örnekler
⇒ Sadakatin olmadığı bir sevgi uzun ömürlü olamaz.
⇒ Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyen insan yeni okyanuslar keşfedemez. (Andre Gide)
⇒ Hayatında riskleri göze alamayan insan başarılı olamaz.
⇒ Eğer bir insan hangi limana yelken açtığını bilmiyorsa, hiçbir rüzgar işine yaramaz.
⇒ Belirli bir hedefi olmayan insan, hangi olanaklara sahip olursa olsun başarılı olamaz.
Karşıt Anlamlı Cümleler
Anlamca birbirine zıt olan, birbiriyle çelişen cümlelerdir. Bu tür cümlelerde konu genellikle aynıdır; fakat konuya bakış açısı farklıdır.Örnekler⇒ Sanayileşme, çevreye zarar vermektedir.
⇒ Gelişmek isteyen toplumlar, sanayiye önem vermelidir.
⇒ Sanatçı, hayatı kendi yorumuyla vermelidir.
⇒ Sanatçı, hayatı anlatırken ayna görevi üstlenmelidir.
Neden-Sonuç İlişkisi(-Diği için)
Bu tür cümlelerde, yargılardan biri, diğerinin gerçekleşmesine neden olmaktadır. Bir de eylemin hangi gerekçeyle yapıldığını bildiren cümleler de neden sonuç ilişkisi vardır. Bu tip yargıları bulmak için yükleme “niçin?” sorusu sorulabilir.
Örnekler
⇒ Sınavda heyecanlandığı için bazı soruları yapamadı.
⇒ Bakımsızlıktan ev harabeye dönmüştü.
⇒ Matbaanın bulunmasıyla okuma yazma oranı arttı.
⇒ Aşırı sıcaklar can kaybına yol açtı.
⇒ Yoğun kar yağışı nedeniyle yollar trafiğe kapatıldı.
⇒ Hediye almadım diye bana darılmış.
Amaç Sonuç İlişkisi(-mek için)
Eylemin hangi amaca bağlı olarak gerçekleştiğinin belirtildiği cümlelerdir. Bu tür cümlelerde de “için, diye, üzere” gibi edatlardan yararlanılır. Amaç – sonuç cümleleri, eyleme sorulan “hangi amaçla?” sorusuna cevap verir.
Örnekler
⇒ Sınavı kazanmak için çok çalışmış.
Yukarıdaki cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılış amacını belirtmektedir.
⇒ Bildiklerini anlatmak üzere karakola başvurdu.
⇒ Kilo vereyim diye spor yapıyor.
⇒ Yazar, eleştirmene şirin görünmek maksadıyla iki
Gerekçeli Yargılar
Bir önermenin ortaya çıkardığı gerekliliği belirten yargılara gerekçeli cümleler/yargılar denir. Böyle yargılarda neden – sonuç anlamı da vardır.
Örnekler
⇒ Ben yârime gül demem / Gülün ömrü az olur. (Temel Yargı / Gerekçe,Sebep)
⇒ Dostoyevski, romanlarında içinde yaşadığı toplumun ruh halini anlatmak zorundaydı/ çünkü o, gerçekçi bir romancıydı. (Temel Yargı / Gerekçe, Sebep)
⇒ Ceviz, badem gibi yiyecekler belleği güçlendirir, kalp sağlığını korur:/ bu yiyecekleri bol bol tüketin. (Temel Yargı / Gerekçe, Sebep)
Koşula Bağlılık İlişkisi(-sa,-se)
Bir olayın veya durumun gerçekleşmesinin, başka bir olayın veya duruma bağlı olduğunu belirten cümlelerdir. Bu tür cümlelerde birinci bölüm (yan yargı) koşul, ikinci bölüm ise o koşula bağlı olarak ortaya çıkan sonuçtur (temel yargı). Türkçede koşul anlamı asıl olarak “-se” şart ekiyle sağlanır. “ise”, “-ince”, “-dikçe”, “mi”, “ama”, “üzere”, “yeter ki” ile de koşul anlamı sağlanabilir.
Örnekler
⇒ Bizim buralara yağmur yağdıkça her yer toprak kokardı.
⇒ Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin.
⇒ Akşam baban gelsin, alışverişe çıkarız.
⇒ İstediğin her şeyi alırım, yeter ki sınıfını geç.
C. Cümlede Anlatım Teknikleri
•Doğrudan Anlatım
Başkasının söylediği bir sözü olduğu gibi aktarmaktır. Alınan söz tırnak içinde verilebileceği gibi sözün sonuna virgül konularak da aktarılabilir.
Örnekler
⇒ Kardeşim, hafta sonu sınava gireceğim, dedi.
⇒ Öğretmen, öğrencilere: “Yağmur başladı, içeri girin.” dedi.
•Dolaylı Anlatım
Başkalarına ait sözlerin, düşünce ve duygu dokusu bozulmadan, konuşmacının ya da yazarın cümlesi içerisine sindirilerek aktarılmasıdır.
Başkasından alınan sözün, cümledeki yargıyı değiştirmeden, kendi sözcüklerimizle aktarılmasına dolaylı anlatım denir. Dolaylı anlatımlı cümleler “söyledi, belirtti, açıkladı” gibi eylemlerle biter ya da yüklemleri öğrenilen geçmiş zamanla çekimlenir.
Örnekler
⇒ Babam, annemin de kendisinin de bu köyde doğup büyüdüklerini söylerdi.
⇒ Arkadaşım da bu romanı ortaokulun üçüncü sınıfında okuduğunu söylemişti.
⇒ O iki büyük insan da bilimin insanlar için vazgeçilmez olduğunu vurguluyorlar.
Devlet yurtlarında barınan öğrenciler haftasonları çeşitli yarışmalar düzenlemektedir.