Birleşik Krallık, Eğitimde Avantajlı Olmaya Devam Ediyor
06.01.2021
British Council Eğitim Müdürü Semra Yalçın Doğan, kısa süreleri, küresel düzeyde geçerliliği ve çalışma hakkı gibi ayrıcalıklara bağlı olarak, ” Birleşik Krallık’ta eğitim”in avantajlarını konuştuk. Türk öğrencileri tarafından yurtdışında yükseköğrenim için en çok tercih edilen ilk üç ülke arasında yer alan Birleşik Krallık, 2017-2018 öğretim yılında, Türkiye’den 4 bine yakın öğrenci tarafından tercih edildi. Yine 2016 ve 2017 kıyaslaması dikkate alındığında, Türkiye’den lisans ve lisansüstü eğitimi için Birleşik Krallık’a giden öğrenci sayısı yüzde 15 civarında artış gösterdi.
British Council’ın, Birleşik Krallık’taki yükseköğrenim fırsatlarını öğrenci ve velilere doğrudan aktarmak üzere düzenlediği “Birleşik Krallık’ta Eğitim Günleri” etkinliğinde DHA’nın sorularını yanıtlayan Semra Yalçın Doğan, “Birleşik Krallık eğitimde avantajlı ve çekici olmaya devam ediyor. Çünkü birincisi yakın olması, ikincisi de kısa süren program imkanı sunması ve dünyanın her yerinde geçerli aynı standartta programlar sunuyor olması, üçüncü olarak da iki yıllık çalışma imkanı sunması, Birleşik Krallık’ı eğitim için cazip bir destinasyon olarak kılıyor. Kanun değişikliği ile 2020 yılı itibariyle, lisans veya yüksek lisans öğrenimlerini Birleşik Krallık’ta tamamlayan öğrenciler, eğitimleri sonrasında iki yıl ülkede kalma hakkına sahipler. Orada iş arayıp, bulduklarında da çalışma hakkına sahip oluyorlar” dedi ve ekledi:
“2017-2018 yükseköğrenim istatistiklerine göre, Türkiye’den Birleşik Krallık’ta okuyan yaklaşık olarak dört bine yakın öğrenci bulunuyor. Bunun üçte ikisi lisansüstü programlardan oluşuyor. Çoğunlukla öğrencilerin gittiği programlar bir yıllık programlar, master programları oluyor.
“Birleşik Krallık’ın en büyük avantajı master programlarının iki değil, bir yıl sürüyor olması; bu da öğrenciler için çok cazip oluyor. Hem eğitim ücreti hem de yaşam ücreti anlamında bütçede büyük bir rahatlık sağlıyor. Daha az masrafla, bir yılda dünyanın her yerinden geçerli olan bir eğitim diplomasını ya da üniversite diplomasına sahip oluyor.
“Bu lisansüstü programları için geçerli olsa da lisans programları da aslında üç yıl sürüyor. Ancak, Türkiye’deki eğitim sisteminin farklılığından dolayı öğrenciler bir yıl da foundation dediğimiz akademik hazırlık programı okuyabiliyor. Buna üniversite karar veriyor; tamamen öğrencinin ortalaması ve mezun olduğu ya da okuduğu liseye bağlı olarak, ‘sen doğrudan birinci sınıftan başlayabilirsin’ ya da ‘akademik hazırlık alman gerekiyor’ diyebiliyor.”
Lisans programlarına başvurmak için öğrencilerin, eğer okuyorlarsa transkript, mezunlarsa diploma ile İngilizce düzeylerini gösteren resmi bir belgeye sahip olmaları gerektiğini vurgulayan Semra Yalçın Doğan, “Dil düzeylerini gösteren bir belge talep ediliyor. Bu IELTS (International English Language Testing System) sınav sonucu olabilir. British Council IELTS sınavının uygulayıcısıdır. Onun dışında; öğretmenlerinden iki referans mektubu, başvurmak istediği alan neyse özellikle o alandaki akademisyenlerden referans alırsa iyi olur. Öğretmeni öğrencinin o alandaki başarısını ve disiplinini anlatıyor olması gerekiyor. Öğrencinin tabii ki derste aktif olması gerekiyor ki, öğretmen de bunları yazabilsin. Yani aktif olmak, önceden hazırlıklara başlamak önemli” dedi ve ekledi:
“Bir de motivasyon mektubu dediğimiz bir mektup var; başvururken öğrenci bu mektupta neden o alanla ilgili eğitim almak istediğini, o heyecanının ve isteğinin nereden geldiğini anlatması gerekiyor. O yazı çok önemli. Bununla ilgili örnekler internette mevcut ama asla kopyalama yapmamak gerekiyor, sistem direkt yakalayabiliyor. Örneklere bakarak, öğrencinin ilham alarak kendine özgü, kendini anlatan bir mektup yazması bekleniyor. Bunlarla beraber UCAS üzerinden başvuruları yapabilirler.. Lisansüstü başvurularda içerik olarak lisans başvuru kriterleri ile hemen hemen aynı. İki tane referans mektubu, niyet mektubu, İngilizce seviyesini gösteren resmi bir belge, IELTS olabilir ve transkript.”
Birleşik Krallık’ta eğitim için başvuru sürecinde not ortalamasının da önemli olduğunu vurgulayan Semra Yalçın Doğan, “İlk 10-20’deki üniversiteler özellikle oldukça yüksek mezuniyet notu ister; hem lisans programları, hem de lisans üstü programları için. Örneğin lisans programında 5 üzerinden ve 4.5 ve üzeri bir not ortalaması gerekir. Cambridge veya Oxford gibi üniversiteler, tam not üzerinden yani 5lik sistemde 5 veya 5e çok yakın, yüzlük sistemde ise 100 veya 100’e çok yakın bir ortalama ister. . Kaldı ki bazı üniversiteler buradaki milli eğitim diplomasını tanımayıp, ekstra başka sınavlar isteyebiliyor. Önümüzdeki senelerde Cambridge, Lise Diploması yanında öğrencinin A level, Uluslararası Diploma (IB) veya Advanced Placement (AP) gibi programlara katılım ve yüksek skor istediğini ilan etmiştir. ” dedi ve şu konuların altını çizdi:
“Öğrencilerin bunları iyi araştırması gerekiyor, araştırırken de bizim tüm bilgileri sağladığımız Study UK https://study-uk.britishcouncil.org/ web sitemizi kullanabilirler. Onun dışında internet üzerinden arama yaptıklarında, üniversitelerin web sitelerine girip en doğru bilgiyi oradan alabilirler. ve oralarda, uluslararası öğrencilere bakan sayfaları bulmaları gerekiyor. En doğru bilgiyi oralarda bulunur. Lisans ve lisansüstü programda tek fark, lisansüstü programı için üniversiteye başvururken, lisans programlarına başvurular UCAS (The Universities and Colleges Admissions Service) üzerinden yapılır.
“Lisansüstü başvurusu doğrudan üniversiteye yapılıyor. Tek bilmeleri gereken nokta bu. Bazı üniversitelerde son başvuru tarihi bulunabiliyor. Lisans programlarında, UCAS’ın belirlemiş olduğu son başvuru tarihleri var. Biz öğrencilere her zaman diyoruz ki; ne kadar erken, o kadar iyi. Çünkü çok popüler programlar önceden dolabiliyor. Bir de Birleşik Krallıkta’ki eğitim sistemi farklı dedik, o yüzden hazırlık programı istenebiliyor. O farkta şuradan geliyor; Türkiye’de birazcık daha sınıf ortamında eğitim söz konusu, öğretmenin hocanın dikte etmesiyle dersler işleniyor. Birleşik Krallık’ta ise öğrenci yüzde 20-30 sınıf ortamındadır, geri kalan zamanlarda tek başına araştırma yaparak, okuyarak derse hazırlanarak eğitim alır.
“Onun dışında grup çalışmaları olabiliyor, ön hazırlık olarak araştırmalar yapıp, eğer ders tartışma ortamında işlenecekse o tartışmalara katılabiliyor. Essay yazabiliyor, yani Essay olarak adlandırılan beş-on bin kelimelik ödevi olabiliyor.. Bu tarz hazırlıkları oluyor. Öğrencinin bu nedenle kendini topluluğun önünde ifade edebilme becerisi gelişiyor. Onun dışında araştırma yapma becerileri gelişiyor. Türk öğrencilerde bu olmadığında hazırlık okuyabiliyorlar..”
Birleşik Krallık’taki eğitim sisteminin, “self-discipline” denilen ve “öğrencinin kendi kendini disiplin etme ve programlayarak çalışma konusunda beceri kazandırdığını” vurgulayan Semra Yalçın Doğan, “Bu da iş hayatında, Türkiye’ye döndüğünde öğrencinin bir iş ile ilgili belli bir tarihte bir şeyi teslim etmesi gerekiyorsa, bunun ne demek olduğunu anlayabiliyor ve zamanında teslim edebiliyor ve topluluk önünde kendini ifade edebilme gibi beceriler kazanıyor. Birleşik Krallık’ta Türk öğrencilerin en çok ilgi gösterdiği programlar; işletme, mühendislik, hukuk, psikoloji, sanat ve tasarım. Özellikle sanat ve tasarım, lisans olarak en ilgi gören programlardan biri” dedi ve ekledi:
“Birleşik Krallık’ta okumak isteyen öğrenciler için burs imkanları bulunuyor. Bunlardan bir tanesi; Birleşik Krallık hükümetinin vermiş olduğu Chevening bursları, İngiltere Büyükelçiliği tarafından yürütülüyor. Diğeri MEB’in sunduğu burslar, MEB zorunlu hizmet karşılığı her sene bine yakın burs imkanı sunuyor. Bu demek oluyor ki eğitim aldığı sürenin iki katını geldiğinde devlet için çalışması gerekiyor.
“British Council’in oluşturduğu GREAT bursları, bu sene yine veriliyor. Bir de üniversitelerin kendi verdikleri burslar bulunuyor. Bunlar genellikle kısmidir, tam burs değildir ve eğitim ücretini kapsar. ‘Birleşik Krallık’ta Eğitim Günleri’ etkinliğimizden bahsetmemiz gerekirse; bu sene yedincisini düzenlediğimiz etkinlikte, lisans ve lisansüstü eğitimini Birleşik Krallık’ta yapmak isteyen öğrenciler gelip etkinliğimizi ziyaret ediyorlar ve kurumlarla birebir tanışma, sohbet etme ve bilgi alma imkanı buluyorlar. Son yıllarda Birleşik Krallık’ta yatılı okullara olan ilginin arttığını da görüyoruz. Birleşik Krallık’ta lise okumaya giden öğrencilerin sayısında son on yılda yüzde 266 oranında ciddi bir artış görülüyor.”
Semra Yalçın Doğan’ın verdiği bilgilere göre, “Birleşik Krallık’ta Eğitim Günleri” etkinliklerine; 22 tanesi lisans ve lisans üstü ve 1 tanesi yatılı okul olmak üzere toplam 23 eğitim kurumu katılıyor. Bir gün İstanbul’da, bir gün de Ankara’da olmak üzere iki gün süren etkinliklerde, İngiltere Vize bölümü yetkilileri de potansiyel öğrencilere bilgi veriyor ve vize süreçleri ile ilgili bilgilendirme yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkililerinin de katıldığı etkinliklerde, burslara ilişkin de bilgi veriliyor. Aynı zamanda etkinlik kapsamındaki seminerlerde, başarılı bir başvuru mektubu yazımına dair önemli ipuçları, Birleşik Krallık öğrenci vizesi başvuruları, Oxford ve Cambridge Üniversiteleri’ne başvurular, mezunların ve MEB bursiyerlerinin eğitim deneyimleri, hukuk, işletme ve mühendislik programlarına başvurular, doktora için araştırma teklifi hazırlama ve lise eğitimi gibi konular da yer alıyor.
Etkinliklerin Türkiye’de 2014 yılından beri yapıldığına işaret eden Semra Yalçın Doğan, “Eğer etkinliğimizi bu sene kaçıran, ya da araştırmalarına henüz başlamamış adaylar varsa, bir sonraki etkinliğimizi 17-18 Ekim 2020 tarihinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz.” diye ekledi.
Neden Birleşik Krallık’ta eğitim?
Dünya standartlarında tanınan programlar
Araştırma odaklı ve yenilikçilik geleneği
İş dünyasıyla ortak çalışma geleneği ve endüstri deneyimli akademisyenler
Kariyer planlarına yönelik eğitim
Yakın mesafe ve ulaşım kolaylığı
Daha kısa süren lisans program seçenekleri ile yaşam ve eğitim masrafları açısından daha az maliyetli ve erken iş hayatına atılma şansı
Oxford ve Cambridge’e başvuru ipuçları:
Gerçekten tutkulu olduğunuz bir kurs seçin.
Seçtiğiniz konuyu derinlemesine okuyun. Sadece okulda iyi olmak yeterli değil. Eğitmenler genellikle hayatlarını öğrettikleri konuya adarlar ve bu konuda eğitim görmek isteyen öğrencilerin de bu coşkuyu ve hevesi paylaşmalarını isterler.
Konunuz hakkında konuşma pratiği yapın: sadece öğretmenleriniz ve arkadaşlarınızla değil, ailenizle ve arkadaşlarınızla da konuşun. Uzman olmayanlarla konuşmak, yeni yollarla düşünmenizi sağladığı ve ilgili kavramları ve sorunları ifade etmenin yeni yollarını bulmanıza yardımcı olduğu için mükemmel bir egzersizdir.
Seçtiğiniz konuyu, neden bu üniversitede okumak istediğinizi açıklayan, ilginizi ifade eden 4000 karakteri geçmeyecek şekilde samimi ve detaylı bir kişisel başvuru mektubu hazırlayın. Konunuzla ilgili katıldığınız bir sosyal sorumluluk etkinliği, kurs veya iş deneyiminiz varsa mutlaka belirtin.
Erkek öğrenciler yurtlarda kalmaktan ziyade ev ortamında yaşamayı tercih etmektedir.